DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Kobanê Davası’nda açıklanan gerekçeli kararı ve Türkiye’deki güncel siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Doğan, davayla ilgili gerekçeli kararın hukuki değil, tamamen siyasi olduğunu vurguladı.
“Bu dava yalnızca bizi değil, Türkiye’nin tamamını ilgilendiriyor”
Kobanê Davası’nın sadece DEM Parti ya da seçmenlerini değil, tüm Türkiye’nin temel haklarını ilgilendirdiğini söyleyen Doğan, “Bu davada siyasetçilerin, gazetecilerin, fikirlerinden dolayı cezalandırıldığını görüyoruz. Toplamda 400 yılı aşkın cezalar verildi ama gerekçede tek bir somut suç unsuru gösterilemedi. Çünkü bu dava, demokratik siyasetin yargılandığı bir dava” dedi.
13 ayda yazılan karar, 32 bin sayfa uzunluğunda
Doğan, gerekçeli kararın 13 ay sonra yazıldığını ve 32 bin 630 sayfa tuttuğunu belirterek, “Hukuki bir gerekçeleri olsaydı bu kadar sayfa yazmalarına gerek kalmazdı” ifadelerini kullandı. Kobanê Davası’nın bir emsal olduğunu ve Türkiye’deki adalet sisteminin ne durumda olduğunu gösterdiğini söyledi.
“Toplumun adalete ve demokrasiye ihtiyacı var”
DEM Parti Sözcüsü, Türkiye’de her kesimin en büyük ortak ihtiyacının adalet olduğunun altını çizdi. “Bu adalet duygusu zedelendi. O yüzden, demokratik siyasetin önünün açılması için olumlu adımlara ihtiyaç var. Bu adımlar Kürt meselesini tek başına çözmeyebilir ama önemli bir başlangıç olabilir” dedi.
Meclis’te kurulacak komisyona destek
Ayşegül Doğan, Meclis’te kurulması planlanan özel yetkili bir komisyonun önemine de dikkat çekti. Bu komisyonda toplumun farklı kesimlerinin görüşlerinin yansıtılması gerektiğini söyleyen Doğan, DEM Parti olarak kendi komisyon öneri taslaklarını Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’a sunacaklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da komisyon fikrine olumlu yaklaştığını belirtti.
“Hasta tutsaklar serbest bırakılmalı”
Görüşmede hasta tutsaklar konusunun da gündeme geldiğini belirten Doğan, “Hapiste tutulamayacak kadar hasta olan insanlar hâlâ içeride tutuluyor. Bu hem insan haklarına hem de vicdana aykırıdır. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’la yapılan görüşmede bu konu net şekilde gündeme getirildi. Bu sadece DEM Parti’nin değil, tüm siyasi partilerin sorumluluğudur” dedi.
“Demokratik siyaset suç değildir”
Ayşegül Doğan sözlerini şöyle tamamladı: “HDP’li olmak, DEM Parti’li olmak, farklı fikirler savunmak suç değildir. Türkiye’nin demokratikleşmesi için bu anlayışın değişmesi gerekiyor. İçinde bulunduğumuz karanlık iklimi dağıtacak, adaleti ve toplumsal barışı güçlendirecek gelişmelere ihtiyaç var.”

